Hayat normal akışı ile beraber devam ederken, her birey hayatındaki önemli kişileri ölüm gibi ağır bir gerçek ile birlikte kaybedebilmektedir. Bu tür kayıplar sonrasında bireyin psikolojik olarak ortaya koyduğu tepki ise yas olarak adlandırılır.
Kayıp yani bir kişinin yitirilmesi denildiğinde akla öncelikle yakın sevilen bir aile üyesi veya arkadaşın kaybedilmesi gelebilir. Ancak yas süreci oluşturabilecek bu kayıp sadece bir bireyin kaybolması değil aslında farklı bir olgunun yitirilmesi anlamına da gelebilmektedir. Örnek olarak kişi çok uzun yıllardır sürdürdüğü işini kaybetmesi veya iflas gibi bir durum ile karşılaşmasında da yas sürecine girebilir. Benzer şekilde sağlığın kaybedilmesi, bir organın kaybı, toplumdaki statünün kaybı veya evcil hayvanın vefatı da hayatta bu tür bir sürece neden olabilir.
Yetişkinlerde Yas Süreci Nelere Neden Olur?
Yetişkin bir bireyin herhangi bir kayıp sonrasında yas tepkisi göstermesi gayet normal olsa da her birey kendi kültürüne ve yaşına bağlı olarak bu süreçte farklı bir tepki ortaya koyabilir. Bazen bir aile üyesinin, sevdiği bir sanatçının veya sahip olduğu bir gayrimenkulün kaybedilmesi ile öncelikle şok yaşanırken, bu süreçte de yas ile birlikte birçok farklı duyguyu da yaşayabilir.
Kayıp sürecinde yas tepkisi yanında birey bazen yaşadığı kaybı inkar edebilir ve bundan dolayı çok büyük bir öfke duyabilir. Bazen yaşadığı kaybı kabul edemeyip, depresyona girebilir veya şok ile birlikte aşırı derecede üzüntü yaşayabilir. Genellikle bu süreçte birey duygu kaybına da uğrarken, yoğun bir şaşkınlık yaşar. Çünkü beklenmedik bir şekilde yaşadığı bu kayıp anlamlı bir şekle sahip olmayıp inanması gerçekten zor hissedilir.
Yas Süreci Nasıl Olgunlaşır?
Birey çevresindeki kişi, olgu veya kavramların kaybı sonrasında yas süreci yaşamaya başlarken, belirli bir süre sonrasında artık olanları anlamaya başlar ve genellikle yoğun bir ağlama tepkisi görülür. Tam bu noktada yas tutma süreci içerisine girilirken, fiziksel anlamda da bazı belirtiler görülebilir. Bu süreçte iştah kaybı, uyku düzeninin bozulması ve insanlar ile iletişimde kopma görülmesi ihtimali bulunmaktadır.
Birey yas tutma süreci içerisindeyken, çevreye ve her zaman yaptığı şeylere karşı ilgi duymaktan çekilir ve motivasyonunu kaybedebilir. Yeterince uyku almayan bünye uykuda kayıp ile ilgili görebileceği rüyalardan dolayı kaygı yaşamaya başlar. Uyku süreçlerinde de genellikle kabuslar ile karşılaşılırken, gerçek ve rüyanın birbirine karıştırılması durumu görülebilir.
Yas tutma sürecinin en ağır olduğu dönemde özellikle bir kişinin kaybı dolayısıyla yaşanan bu duygu döneminde kuvvetli bir üzüntü, ölen kişinin kendisine seslendiğini dahi ifade etmesine neden olabilir. İşte bu süreçte bireyin bu tepkilerinin normal sayılabilmesi açısından kişinin bilinçli bir şekilde bu tepkilerinin gerçekçi olmadığını kendisinin de onaylaması üzerinde durulmalıdır.
Yetişkinlerde Yas Tutma Süreci Ne Kadar Sürer?
Yetişkin bir bireyde kayıplar ve yoğun üzüntüler sonrasındaki doğal şok etkisi ile başlayan yas tutma süreci, mutlak aşamada kişiliğe, kültüre ve yaşa bağlı bir zaman alır. Bu doğal süreç sağlıklı bir şekilde tamamlanarak birey hayatına devam edebilmeli ve özellikle iş hayatı, sosyal hayat ya da aile hayatını sürdürebilmelidir. Bazı durumlarda ise birey yas tutma sürecini gereğinden fazla uzun tutarken, yaşamını belirli bir noktada sürdürmeyi dahi kesebilir ve kendini suçlu hissedebilir. Bu gibi durumlarda mutlak bir şekilde uzman desteği alınması gerekecektir.