Bir insanın hayatın akışı içerisinde herhangi bir durum veya olaya karşı kaygı duyması, gayet normal bir duygu durumudur. Kaygının herhangi bir olay veya durum karşısında çok üst bir düzeye ulaşmadığı sürece yaşanması, aslında kişinin performansında olumlu etkiler oluşturabilir. Ancak üst düzeye ulaşan bir kaygı ise kişinin performansında beklenmedik kötü etkiler oluşturabilir. Özellikle de yetişkinlerde sınav kaygısı bu problem ile ilgili en önemli örnekler arasında yer alır.
Sınav Kaygısı Nedir?
Birey hayatındaki herhangi bir durum ya da olay karşısında normal düzeyde bir kaygı yaşadığında, bu kaygı performansına etki etmeden aslında kendisini hedefe çok daha iyi bir şekilde yaklaştırır. Yani bu anlamda kaygı, motivasyonu arttıran bir faktördür. Ancak kaygı mücadele edemeyeceğiniz bir düzeye ulaştığında ise hayatta çok olumsuz etkiler ortaya çıkarabilir. Örneğin, sınav süreçlerinde ve hazırlık süreçlerinde artan kaygı motivasyonu yitirmeye ve performansın düşmesine neden olabilir.
Sınav kaygısı için net olarak; sınava günler veya aylar kala başlayan bir stres olmak üzere başarının gelip gelmeyeceği ile ilgili çok üst düzey bir kaygı yaşanması tanımı yapılabilir. Birey çocukluk çağında yani ilkokul, ortaöğretim ve üniversite dönemlerinde derslerle ilgili hazırlık süreçlerinde bu kaygıyı çok daha az yaşayabilir. Nadiren bazı öğrenciler bu kaygıya kapılarak, ders ve sınav konusunda yüksek bir anksiyete yaşayabilir. Ama yetişkinlikte sınav süreçleri bireyde daha yüksek bir kaygı düzeyi ortaya çıkarabilir.
Bireyin eğitim hayatını tamamlaması ile birlikte özellikle KPSS, ehliyet sınavı, dil sınavları, uzmanlık sınavları gibi süreçlere hazırlanması dönemlerinde sınav kaygısı tam olarak yetişkinlikte ortaya çıkabilir. Bu dönemde yaşanan sınav kaygısı çalışma motivasyonu üzerinde olumsuz bir etki oluştururken; uyku düzenini bozabilir, iştahın kaçmasına ve sosyal hayatın olumsuz etkilenmesine neden olabilir.
Sınav Kaygısı Sonuçları Nelerdir?
Yetişkinlikte birçok farklı sınav hazırlık döneminde ve çalışma dönemlerinde yaşanan sınav kaygısı net bir şekilde uykusuzluk, huzursuzluk, stres, öfke, sosyal ilişkilerden kaçma ve çalışma motivasyonunu kaybetme gibi belirtiler ile ortaya çıkar. Her ne kadar kaygı bu dönemde artsa da birey mutlak bir şekilde hazırlığa devam eder. Ancak sınav öncesinde olduğu kadar sınav sırasında ve sonrasında da bu kaygıyı yaşamaya devam edebilir.
Özellikle sınav kaygısı yaşayan bireyler sınav öncesinde olduğu kadar sınav döneminde yani sınav gününde de büyük bir heyecan yaşayabilir. Bu heyecan sınav sırasında duygusal ve fiziksel olarak kalp çarpıntıları, aşırı terleme, baş ağrısı, solunumun düzensizleşmesi, baygınlık, baş dönmesi ya da kaslarda kramplar gibi fiziksel belirtiler ile ortaya çıkabilir.
Bazı bireylerde sınav kaygısı çok ilerleyen bir düzeye ulaşmış olduğu için sınav sürecinin tamamlanması ve sınav sonrasında dahi bu kaygı devam edebilmektedir. Sınav sonuçlarının açıklanması ve istenilen sonucun elde edilmesine kadar sonucun nasıl geleceği ile ilgili kaygı yaşanması, olumsuz rüyalar görülmesi, uykusuzluk ve yaşanan stres halen devam edebilir.
Tüm belirtiler yanında birey yeterli zeka seviyesine sahip olarak, yeterli düzeyde çalışma gerçekleştirmiş olsa dahi sınav kaygısı bazen istenenin üzerinde bir seviyeye ulaşmış olabilir. Bu kaygıdan kurtulabilmek için bireyin çok yüksek noktaya ulaşan anksiyete problemlerinde psikiyatrik destek alması ve yaşadığı bu stres ile baş edebilecek şekilde yardım almayı kabul etmesi büyük artı sağlar.