Herhangi bir birey büyük ölçekte veya küçük ölçekte bir travmatik olay yaşadığında eğer bu olay yeterli düzeyde irdelenmezse, birçok imge sinir sisteminde kilitli kalabilmektedir. Örnek olarak olay anında görülen görseller, duyulan sesler ve yaşanan tüm hissiyat sinir sistemi içerisinde kilitli kalır. Bu fiziksel ve zihinsel probleme karşı yetişkinlerde EMDR terapisi tedavide önemli bir çözüm sağlayabilmektedir.
EMDR Terapisi Nedir?
EMDR İngilizce bir kısaltma olarak Eye Movement Desensitization and Reprocessing kavramının karşılığını oluşturmaktadır. Bu kısaltma Türkçede ise “Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma” anlamına gelmektedir. EMDR uygulaması göz hareketlerinin kullanılması, sesler ve titreşimler vasıtası ile beynin uyarılması sistemini ihtiva eden bir terapötik işlemdir. Bu işlem duyusal deneyimler yardımı sayesinde kişideki travmatik deneyim ile bir ilişki oluşturulması ve bunun ile birlikte de yaşanan anksiyete veya depresyon gibi sorunların iyileştirilmesi amacını güder.
Yetişkinlerde EMDR Nasıl Uygulanır?
Örnek olarak yaşanan travmatik bir deneyim sonrasında genellikle kişilerde yetişkinlik döneminde travma sonrası stres bozukluğu gibi bir problem ile karşılaşılabilir. Eğer yaşanan travma sonrasında ilk noktada bahsedildiği şekilde olgular yeterince işlenmemiş ise bu olgular sinir sistemi içerisinde hapsolur. Beyin sağ yarım küresi içerisinde gerçekleşen bu sıkışma nedeni ile birey travmanın stresini ortadan kaldırmak için kendini suçlamama ve mantıklı sebepler arama sürecine girer.
Örnek olarak yaşanan bir trafik kazası sonrası travma sonrası stres bozukluğu yaşanıyorsa, birey kazada kendi suçunun olmadığını ya da kendisinin mağdur olduğunu düşünerek bu stresten kurtulmaya çalışır. Ancak bu yaklaşım yetişkin bir bireyde rahatsızlığın ortadan kalkmasına yardımcı olmayacağı için EMDR terapisi uygulanabilir.
Yetişkin bireylerde EMDR uygulaması gerçekleştirilirken kişiye öncelikle yaşadığı travma hakkında bir görsellik oluşturması talebi sunulur. Birey oluşturduğu bu görüntüyü aklında muhafaza etmeye çalışırken, görüntü hakkında bir adet olumlu bir adet de olumsuz düşünce oluşturması da gerekir. Sonrasında bu olay ve görüntü ile birlikte ortaya çıkan duygu ve beden hareketlerine odaklanması gerekecektir.
Terapi sırasında birey kendisine verilen direktifleri sürdürürken, bazı uygulamalar ile beynin hem sağ hem sol yarım küresi anlık olarak bir arada çalıştırılır. Örnek olarak terapist parmaklarını hareket ettirirken, danışanın bu parmakları takip ederek gözlerinin sağ ve sol tarafa doğru hareket etmesi sağlanabilir. Bu gibi fiziksel hareketler sayesinde bilinci yerinde olan birey zihninde oluşan her olgunun doğru olduğunu düşünebilir.
Terapinin son aşamasında birey travmatik olarak yaşadığı olayı hatırlamaya devam eder. Fakat olay ile ilgili hatırladığı olumsuz duygulardan kurtulma sonucunu elde eder. Amaç terapi sırasında bireyin sürekli bir şekilde travmatik olay ile ilgili zihninde canlandırdığı bu olumsuz duyguların artık oluşmamasını sağlamaktır. Genellikle 1 ile 3 seans arasında devam eden EMDR uygulaması, araştırmalara göre başarı oranı çok yüksek bir şekilde belirlenmiş bir tedavi yöntemidir.