Yazılarımız

BIRDMAN: PSİKOZA OSKARLI BİR YOLCULUK

Uzm. Rüveyda Çelenk Yılmaz

NOT: Bu yazı Birdman filmiyle ilgili SPOILER içermektedir. Film kesinlikle sinemada izlenmeli ve SPOILER okunarak heba edilmemeli!

Hollywood son dönemlerde psikolojinin engin dünyasından çokça yararlanıyor. Birdman de bu yaklaşımın doruğa ulaştığı noktalardan biri. Nitekim Oscar’a layık görüldü.  Filmin başkarakteri Riggan Thompson, Birdman isimli bir seriyle ünü, parayı ve insanların hayranlığını kazanmış ve serinin bitmesiyle birlikte kariyeri düşüşe geçmiş, daha sonra yer aldığı birkaç yapım ailesi tarafından bile beğenilmemiş eski bir aktör. Eski şaşalı günlerine özlem duyan Riggan Broadway’de mütevazı bir ekip kurarak kendisini ispatlamak amacıyla eski bir oyunun uyarlamasını sahnelemeye çalışıyor ve maddi-manevi her şeyini bu oyuna bağlıyor. Zaten çok kısıtlı koşullar altında çabalayan Riggan bir taraftan da kendi iç dünyasında bir savaş veriyor. Birdman serisinde canlandırdığı karakter sık sık iç dünyasına saldırarak yaptığı iş ve ilişkileri konusunda onu huzursuz ediyor. Zira Birdman serisi Riggan’ı hiçbir zaman tam manasıyla tatmin etmiyor ve Riggan kendisini sanatsal olarak kanıtlama çabası içerisinde.

Aslında filmin tamamı Riggan’ın iç dünyasında Birdman’e karşı verdiği savaşı içeriyor. Birdman karakteri serinin elde ettiği başarıdan sonra Riggan’ı, yani Riggan’ın asıl kişiliğini ikinci planda bırakmış ve hatta yutmuş. Yani, Riggan varmak istediği noktaya (diğer insanların hayranlığı) Birdman ile ulaşmış ve kendisinin Birdman karakteri altında yok olduğunu hissediyor; savaşını da bu hisse karşı veriyor. Bu yüzden, “Riggan” olarak var olabilmek için ilk önce Birdman 4’ü reddediyor. Ardından birkaç başarısız sanatsal sahne girişimi oluyor. En sonunda riskli ama anlamlı bir işe giriyor.

Birdman: “Bir zamanlar film yıldızıydın unuttun mu? Kasıntıydın, mutluydun.”

Riggan: “Mutlu değildim.”

Birdman: “Cahildin ama çekiciydin. Şimdiyse berbat bir lavuğa dönüştün.”

Riggan Broadway’de kısıtlı imkânlarla, kendi iç dünyasından da esintiler taşıyan bir tiyatro oyununun uyarlamasını sahneye koymak için kolları sıvıyor. Bu uğurda her şeyini riske eden Riggan için beklendiği üzere işler pek yolunda gitmiyor. Hem başrolünü hem yapımcılığını üstlendiği oyunun her aşamasında muhtelif sorunlarla karşılaşan Riggan, her bir sorunun arkasında da Birdman’e karşı bir mücadele veriyor. Özellikle duygusal açıdan kendisini zayıf ve çaresiz hissettiği zamanlarda, Birdman karakteri ortaya çıkarak eski sahip olduğu ün, para ve popülerlik üzerinden Riggan’a saldırıyor, tercihlerini eleştiriyor ve onu Birdman’i de engellemekle suçluyor.

Birdman: “Buraya nasıl düştük? Burası berbat bir yer? Bu boktan yere ait değiliz biz!”

Gerçek şu ki Riggan’ın büyüklenmeci, tümgüçlü, narsisistik tarafını temsil eden Birdman, Riggan’ın içsel olarak dağılmaması için onu dış dünyaya karşı koruyor. Bu ilişki Riggan kendisini aşağılanmış, değersiz ve yetersiz hissettiği zaman tekrarlanıyor. Bu patolojik savunma döngüsü Riggan’ı adım adım sonuca götürüyor.

Riggan her ne kadar tamamen Birdman’e dönüşmemek için mücadele içerisinde olsa da bu pek mümkün olmuyor. Riggan’ın zayıf bir kendiliği ve düşük ego kapasitesi olduğu için diğerlerinin hayranlığını kazanmasına vesile olan Birdman karakteri ile özdeşim kuruyor ve onun doğaüstü güçlerine (eşyaları hareket ettirebilmek, havada durabilmek gibi) sahip olduğuna inanıyor.

Film boyunca bir sarmal halinde devam eden Riggan-Birdman patolojik döngüsü sonucu Riggan’ın yaşadığı duygusal düzensizlik Riggan’ın profesyonelliğini sorguladığı Mike’ın seyirci ve Riggan’ın kızı başta olmak üzere set ekibi tarafından takdir görmesi; ve Riggan’ın kazara yarı çıplak vaziyette bina dışında kalması sebebiyle binaya dönmeye çalışırken herkesin ona “Birdman” diye seslenmesi sonucu doruk noktaya ulaşıyor.  Bardağı taşıran son damla ise oyunun galasından bir gün önce ünlü Tiyatro Eleştirmeni Tabitha ile barda yaşadığı tartışma oluyor. Tabitha’nın ağır eleştirileri ve önyargıları karşısında Riggan ağır bir kırılma yaşıyor. Bu konuşmayla birlikte değersizlik ve yetersizlik duygularını derinlemesine hisseden ve duygusal olarak dibe vuran Riggan’ın imdadına yine Birdman yetişiyor.

Birdman: “Sen film yıldızısın be. Dünya çapında gücün var.”

 

Birdman: “ Tüm hayatını nam kazanmak ve banka hesabı açmak için harcadın ve hepsi uçup gitti. Geri dönüş yapacağız. Onlara istediklerini vereceğiz. Eski tipte apokaliptik bir porno. Birman: penis yükseliyor. Dünya çapında bir milyarlık gişe garanti. Gözleri nasıl da ışıldıyor. Bu boka bayılıyorlar. Kana ve aksiyona bayılıyorlar. Felsefe parçalayan laga luga konuşmalara değil. Sen bir tanrısın.”

Bu noktadan sonra Birdman, Riggan’a hâkim oluyor. Böylece Riggan zaman zaman ziyaretçisi olduğu psikotik dünyaya tamamıyla geçiş yapıyor. Nitekim taksiyle geldiği tiyatro binasına Birdman gibi uçarak geldiğini zannediyor. Bu coşkulu ve tümgüçlü ruh haliyle gala gösteriminde sahne alan Riggan olağanüstü bir performans sergiliyor.  Oyunun çözüm bölümünde Riggan, Birdman’in birkaç sahne öncesinde ona verdiği öğüdü yerine getirerek Tabitha’nın deyimiyle “üstün gerçekçi bir performans” sergileyerek intihar sahnesinde gerçek bir silah kullanarak seyircilere görmek istedikleri gerçek kanı gösteriyor. Ve efsane oluyor.

Gözünü hastane odasında açan Riggan, amacına ulaştığını Tabitha’nın yazısından anlıyor. Oyununun beklenmedik ve olağanüstü başarısı sonucu Riggan’ın en derin fantezileri gerçeğe dönüşmüş oluyor. Kendisini Birdman’e ispatlayan Riggan’ın, tuvalette Birdman’ı pes etmiş halde görmesi muhtemelen yaşadığı derin duygusal rahatlamanın göstergesi. Artık Birdman’e ihtiyacı kalmayan Riggan, Birdman’ın bütün doğaüstü güçlerini de içine alarak gerçek bir süper kahraman olduğuna inanarak kuşlarla birlikte uçmak üzere camdan atlıyor.