Yazılarımız

BİR PSİKOTERAPİ YAKLAŞIMI OLARAK EMDR TERAPİSİ

Psk. Danışman Esra Şengül

EMDR (göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme), 1987 yılında Amerikalı psikolog Francine Shapiro tarafından bulunmuştur. Shapiro, bir kır gezisinde sıkıntıya yol açan bir sorunu düşünmektedir. Bir süre sonra fark eder ki, sıkıntısı belirgin derecede azalmıştır. Bunun nasıl olduğunu düşündüğünde, bakışlarını tekrarlayıcı şekilde sağa sola hareket ettirmiş olduğunu hatırlar. Shapiro, bu keşfinin etkinliğini araştırmak adına Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olan Vietnam gazileriyle ilk çalışmalarını yapmıştır. Bu araştırmalar sonucunda göz hareketleriyle duyarsızlaştırmanın, travmatik yaşantıların olumsuz etkilerini anlamlı derecede azalttığını görmüştür.

 

Anı Bileşenleri:

- duygular

- düşünceler

- beden duyumları

- inançlar

- duygusal girdiler

EMDR’nin temel çalışma prensibi olan adaptif bilgi işleme modeli, yukarıdaki 5 ani bileşenleri (anı ağları) ile oluşmuştur. Bunun yanında EMDR, çeşitli psikoterapi yaklaşımlarını bünyesinde barındıran bir tekniktir. Bu teknikler, psikodinamik, bilişsel-davranışçı, beden odaklı, ve deneyimsel yaklaşımlardır.

 

Adaptif Bilgi İşleme Modeli:

Klinik şikayetler, uyumlu (adaptif) depolanmayan, yetersiz bir şekilde işlenmiş bilgiden kaynaklanır. EMDR yaklaşımına göre, şimdiki problemler yeterli bir şeklide işlenmemiş ve sinir sisteminde adaptif olmayan bir şekilde depolanmış geçmiş yaşam tecrübeleri tarafından şekillendiğini varsayar. Olumsuz deneyimleri işlemek ve olumlu, adaptif deneyimleri birleştirmek EMDR terapisinin tamamlayıcı bir parçasıdır. Travmatik olsun ya da olmasın, birey üzerinde uzun süreli etkisi olan rahatsız edici ya da olumsuz her türlü yaşantı şimdiki işlevselliğin bozulmasına sebep olur.

 

Olumsuz Yaşam Deneyimlerinin Neden Olduğu Klinik Tablolar:

* İlişkilerle ilgili konular ( terk edilme korkusu, sevgi arayışı, eş çatışmaları, ebeveynlik sorunları gibi)

* psikosomatik sorunlar (migren, mide ağrıları, kas ağrıları, fizyolojik kökenli olmayan diğer rahatsızlıklar)

* özsaygı ile ilgili sorunlar (kendine güvenmeme, yetersiz ve değersiz hissetme gibi)

* travmatik olayların ardından yaşanan sıkıntılar (taciz, tecavüz, deprem gibi)

* kaygı bozuklukları (panik atak, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal fobi, yaygın anksiyete bozukluğu gibi)

* duygu durum bozuklukları (majör/minor depresyon gibi)

* bağımlılıklar (alkol ve madde)

* performans kaygısı

* disosiyasyon, disosiyatif bozukluklar

* kompleks travma

* komplike ve akut yas

* stres ve öfke kontrolü

* kişilik bozuklukları

* çeşitli klinik şikayetler (uykusuzluk, beden dismorfik bozukluğu, cinsel işlevsizlik vs.)

 

Sıkça sorulan sorular:

 

1) EMDR’nin hipnozla farkı ya da benzerliği nedir?

Kişi EMDR sürecinde hipnozdaki gibi kontrolü terapiste vermez, aksine danışan şimdi ve buradadır. Terapist, danışanı şimdi de ve burada tutmakla terapiyi devam ettirir. Danışanın istemediği hiçbirşeye zorlamaz.

 

2) neden acı veren bir anı yeniden yaşantılanmalıdır?

Terapide kişi bu acı verici olayla yüzleştirilir ve kişinin anı ağlarındaki adaptif olmayan işlemleme süreci, sağlıklı bir şekle dönüştürülmüş olacaktır ve bir daha kişiye aynı sıkıntıyı hissettirmeyecektir.

 

3) EMDR terapi sürecinde neler oluyor?

Bu süreç herkes için farklıdır çünkü kişinini içsel süreçlerine göre şekillenir. Geçmişteki travmatik anılar tek bir seansta ortaya çıkabilir ve iyileşebilir. Çoğu zaman acı veren bir anı birlikte beden duyumları ve hoş olmayan duyguları beraberinde getirir. Bu normaldir ve çoğu zaman emdr durdurulmadığı sürece birkaç dakika içinde geçer. Tabi ki danışan istediği zaman ara verebilir. Acı veren anılar, zamanla gücünü yitirir ve zayıflar.

 

4) EMDR terapisi kaç seans sürer?

Seans sayısı, kişinin genel psikopatolojisine, problemlerinin çeşitliliği ve yoğunluğuna, ve travma geçmişine göre değişkenlik gösterir. Örneğin disosiyatif boukluklara sahip bir bireyin terapi süreci diğerlerine göre uzun sürecektir. Ya da birçok travma yaşamış bir bireyin iyileşme süreci tek travma yaşamış bir bireye göre zaman gerektirecektir.

 

5) EMDR kimlere uygulanmaz?

-Hamileliğin ilk 3 ve son 2 ayında olan kadınlar

-Epilepsi hastaları

-Zihinsel geriliği olan kişiler

-Kalp krizi geçiren bireyler

 

EMDR’nin KULLANIM ALANLARI

 

EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing), artık psikolojik travma tedavisinde birinci sırada etkili olan tekniklerden biridir. Psikolojik travmanın yanısıra EMDR, ruhsal bozuklukların kişinin yaşadığı yaşam olaylarının temellerini çalışmada önemli bir tedavi olarak görülmektedir. Genişleyen standart prtokollerle, çok sayıda farklı problem alanlarında artan uygulamalarla EMDR’nin etkinliği gösterilmektedir. Bu bozuklukların çoğuyla ilgili tedavilerde olduğu gibi az sayıda kontrollü araştırma bulunmakla birlikte, var olan veriler eşliğinde Amerikan Psikoloji Derneği Klinik Bölümünün yayınlandığı değerlendirmelerde (Chmabless, Baker, Baucom, Beutler, Calhoun, Crits-Christoph, ve ark. 1998) gelişmeler sunulmaktadır. Emdr’nin klinik uygulamaları, pek çok farklı bozukluklarda olumsuz yaşantılarla ilgili verilerin işlenmesinin olumlu sonuçlar doğuracağı varsayımı üzerine kurulu bilgi işleme modeline dayanır (Shapiro, 2001-2002).

Emdr’nin farklı problem alanlarına uygulanmasına örnek olarak şu durumlar gösterilebilir;

1- II. Dünya savaşı, körfez savaşı, vietnam savaşından dönen ve önceki tedavilere tam olarak cevap vermeyen savaş askerleri ile yapılan çalışmalarda flashbacklerin, kabusların ve diğer Travma Sonrası Stres Bozukluğu semptomlarının ortadan kalktığı görülmüştür

2- Fobiler ve panik bozukluklar görülen kişilerde korku ve semptomlarda hızlı düşüş görülmüştür.

3- Şiddet saldırıları (suç mağdurları, polis memurları ya da alanda çalışan diğer kişilerin), veya işlerinin yol açtığı yoğun stres etkilerinin ortadan kalktığı görülmüştür

4- sevilen birinin kaybı sonrasında kişilerin yaşadığı patolojik ya da uzamış yasın sona erdiği, görev sırasında ölüme sebebiyet veren kişilerin yaşadığı yoğun suçluluğun eşilk ettiği yasla yapılan çalışmada, kişilerin yaşadığı yoğun suçluluk duygularından kurtuldukları görülmüştür

5- çocuk ve ergenlerin fiziksel, duygusal, cinsel ve duygusal travmalar nedeni ile oluşan semptomları ortadan kalkmıştır

6- cinsel saldırı mağdurları, yaşadıkları olumsuz olayların etkilerinden kurtularak normal hayatlarına geri dönebildikleri ve yakın ilişkiler kurabildikleri görülmüştür

7- doğal afet (depresm, sel, kasırga gibi) ve insan eliyle oluşan (trafik kazası gibi) felaketlerin mağdurları normal hayatlarına devam edebildikleri görülmüştür

8- kaza, ameliyat ve yangın yaşayan ve duygusal ve fiziksel yönden zayıflayan kişilerin yeniden üretken bir şekilde yaşamlarına dönebildikleri görülmüştür

9- evlilik ve cinsel işlev bozukluğu yaşayan kişilerin sağlıklı ilişkiler kurdukları ve bu ilişkilerini devam ettirdikleri görülmüştür

10- her türlü madde bağımlılığı olan kişiler ve patolojik kumar bağımlıları iyileştiler ve eski duruma dönme oranları önemli şekilde azaldı

11- disosiyatif boukluklara sahip olan kişiler, diğer yöntemlere göre daha hızlı gelişme ve iyileşme gösterdiler

12- iş, performans ve sporla ilgilenen kişiler EMDR ile daha da geliştiler ve olumlu sonuçlar aldılar

13- psikosomatik vücut ağrıları olan kişiler ağrılarından hızlı bir şekilde kurtuldular ve ağrılarını kontrol edebildiler

14- depresyon hastası olan yetişkin ve ergenler hızlı bir şekilde tedavi oldular

 

sıkça sorulan sorular;

- EMDR terapisi kaç seansta hedefe ulaştırır?

cevap: kesin bir seans sayısı verememekle birlikte, panik atak, sosyal fobi, TSSB gibi kaygı bozukluklarında yaklaşık 8-12 seans kadar sürerken, depresyon, çoklu travma gibi yoğun problemlerde 20-30 seans kadar sürebilir.

- kişi herhangi bir travma yaşama da EMDR terapisi işe yarar mı?

cevap: kişiler bazen terapiye genel mutsuzluk, hayattan zevk alamama, çfke kontrolsüzlü ve stres gibi nedenlerle başvururlar. bu gibi durumlarda da EMDR sürece olumlu katkı sağlayacak ve terapi sürecini hızlandıracaktır.