Bireysel Psikoterapi

ÖFKE KONTROLÜ

Günlük hayatta sinirimizi bozan birçok olay ve durumla karşılaşırız. İş yerinde yaşadığımız problemler, aile içi anlaşmazlıklar, trafikte kural ihlalleri, arkadaş sorunları gibi.. Bir takım insanlar bu gibi durumlarda sağlıklı ve işlevsel tepkiler vererek çözüm odaklı davranabilirken, bazı insanlar ise öfkelerini bağırarak, hakaret/küfür ederek, eşyaları fırlatarak/kırarak tepki verirler ve böylece kendilerine ve çevrelerine zarar verirler. Ayrıca, var olan sorun çözülmemiş, hatta artarak devam etmiş olur çoğu zaman. 

Öfkelendiğimizde vücudumuzda da bazı değişiklikler olur; kan basıncı artar, kalp atışları hızlanır, vücutta aşırı stres ve gerginlik olur. Bu yüzden öfkeyi kontrol etmek için kişilere relaksasyon (gevşeme) egzersizleri önerilir. Örneğin önce o ortamdan uzaklaşarak derin nefes alma ve ilgiyi başka yöne dağıtma gibi. 

Çocukluk çağında fiziksel şiddete maruz kalmış ya da tanık olmuş kişilerde öfke kontrolsüzlüğü daha çok görülebilmektedir. Çocukken babanın anneye uyguladığı şiddeti görerek diğer ebeveynin buna seyirci ya da ilgisiz kalması çocukluktan itibaren bireyde öfke (agresyon) birikmesine neden olur. Ayrıca, çocukluğunda cinsel tacize maruz kalmış kişilerin de yetişkinlikte öfke kontrolsüzlüğü yaşadığını görmekteyiz. Bunlar dışında, yetiştirilme tarzı ve aile içi ilişki modeli bireyin ileriki yaşamında öfke kontrolü problemi yaşayıp yaşamayacağını etkileyen önemli unsurlardandır.